Ekonominin Temelleri: Neoklasik İktisat Teorisi

HomeEkonominin Temelleri

Ekonominin Temelleri: Neoklasik İktisat Teorisi

Neoklasik İktisat Teorisi Neoklasik İktisat Teorisinin Tanımı Neoklasik iktisat teorisi, piyasadaki talep ve arz güçlerinin, me

TÜBİTAK onlarca personel alımı yapacak
Oto ekspertizinde yeni döneme geçildi
Konkordato Çeken Firmalar Devleti De Zarara Uğrattı

Neoklasik İktisat Teorisi

Neoklasik İktisat Teorisinin Tanımı

Neoklasik iktisat teorisi, piyasadaki talep ve arz güçlerinin, mevcut en iyi alternatifleri seçerek kendi memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak isteyen müşteriler tarafından yönlendirildiği düşüncesine dayanır. Bu durum, herhangi bir şirketin kârını en üst düzeye çıkarmayı hedeflemesine benzer. Rekabetin, kaynakların etkin bir şekilde tahsis edilmesini sağladığı ve aynı zamanda arz ile talebin piyasa işleyişleri arasında denge kurduğu düşüncesi ise, 'klasik' ekonomidir. Klasik bakış açısından ilerlemişse, 'neo'dur.

Neoklasik İktisat Teorisi Varsayımları

Aşağıda, Neoklasik iktisat teorisinin ilk 7 varsayımını görebilirsiniz.

# 1 – Rasyonel Faktörler

Birey, faydalanacağı ürün ve hizmetleri rasyonel olarak seçer ve bunlardan elde edeceği faydayı göz önünde bulundurur. İnsanlar, kendilerine mümkün olan en iyi tatmini, avantajı ve sonucu sağlayacak seçimler yapar.

# 2 – Marjinal Fayda

Bireyler marjda tercihler yaparlar; yani, marjinal fayda, özel kullanımla birlikte artan ve özel kullanımın yavaş yavaş sona ermesiyle azalan herhangi bir mal veya hizmetin faydasıdır. Bir örnek verelim. Diyelim ki Ahmet, kendisine yakın bir AVM'de çikolatalı dondurma yemeyi tercih etti, marjinal faydası ilk dondurmada maksimum seviyeye ulaşır. Ancak sonrasında, marjinal faydası, dondurma için ödediği tutarla kendi memnuniyetini veya tüketimini dengeleyene kadar, her bir dondurmada biraz daha azalır. Benzer şekilde, bir üreticinin ne kadar üreteceği konusundaki tahmini, bir ek birim üretmenin marjinal faydası (bu durumda kazanabileceği katma değer kârı) ile marjinal maliyetin hesaplanmasından ibarettir.

# 3 – İlgili bilgiler

Bireyler, herhangi bir ön yargı olmaksızın hazırlanan tam ve ilgili bilgileri dikkate alarak, bağımsız bir şekilde hareket eder.

# 4 – Algılanan Değer

Neoklasik iktisatçılar, tüketicinin, girdi maliyetlerinden daha fazla algılanan bir mal ve hizmet değerine sahip olduğuna inanır. Örneğin, klasik ekonomi, bir ürünün değerinin, malzeme maliyeti artı işçilik maliyetine göre belirlendiğine inanırken, neoklasik uzmanlar, bireyin, fiyatı ve talebini etkileyen bir ürünün algılanan değerine sahip olduğunu ileri sürer.

# 5 – Yatırım, Birikimle sağlanır

Birikim, yatırımları belirler. Bu, oldukça açıktır. Örneğin, bir süre boyunca araba almak için yeterince birikim yaptıysanız, o zaman böyle bir yatırım yapmayı, yani araba almayı düşünebilirsiniz.

# 6 – Piyasa Dengesi

Piyasa Dengesi ancak bireyler ve şirket kendi hedeflerine ulaştığında elde edilir. Herhangi bir ekonomi içindeki rekabet, kaynakların etkin bir şekilde tahsis edilmesini sağlar ve bu da arz ile talep arasında pazar dengesinin sağlanmasına yardımcı olur.

# 7 – Serbest piyasalar

Piyasalar serbest olmalı, yani devlet çok fazla kural koymak ve düzenleme yapmaktan kaçınmalıdır. Devlet müdahalesini minimuma indirirse, insanlar daha iyi bir yaşam standardına sahip olabilir. Mesela daha iyi ücretlere ya da daha uzun bir ortalama yaşam beklentisine sahip olabilirler.

Neoklasik İktisat Örneği

Neoklasik ekonominin en önemli taraflarından biri, mal veya hizmetlerin, ekonomik değer, serbest ticaret ve marjinal faydadan elde ettiği “tüketici algısı”dır. Teori, tüketici algısının rol oynadığı durumlarda geçerlidir. Üretim maliyeti çok düşük de olsa, sırf etiketi yani markası nedeniyle satın almak isteyeceğiniz kıyafetleri üreten bir tasarımcıyı buna örnek olarak gösterebiliriz. Bu örnekte, etiketin algılanan değeri, 'ekonomik fazla' yaratarak girdi maliyetini aşmıştır. Fakat, tavan fiyatı olmayan sentetik finansal araçların riske karşı sigortalı olduğu varsayılan 2008 mali krizini hatırladığımızda ise, aynı teorinin bu kez "defolu" olduğu anlaşılır. Bununla birlikte, bu teorinin, aslında unutulmaz bir krizden sorumlu olduğunu kanıtlamış oluruz.

Artık günümüzde küreselleşmeyi düşünürsek, serbest ticaret ve marjinal fayda iyi bir yapıya sahiptir. Dünya ekonomisi ile entegrasyon ve uluslar arası ticaret etkileşimi sayesinde daha fazla mal ve hizmet alışverişi yapılabildiğinden, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ekonomilerin önü biraz daha açılmıştır. Başka bir deyişle, fiyatlar, etkin kaynak tahsisi ve sınırlı hükümet düzenlemeleri ile belirlenmiştir. Bunun tam aksi ise, serbest ticaret ve marjinal faydanın, daha fazla insan için en uygun parametreleri oluşturmayı başaramadığı küreselleşme karşıtlığıdır. Buna karşılık, dünya ekonomisi birkaç büyük ekonomi ve çok uluslu şirketin elindedir.

Klasik ve Neoklasik İktisat Arasındaki Fark

Detaylar – Klasik ve Neoklasik iktisat teorisi     

 

Klasik ekonomi

 

Neoklasik ekonomi

Analiz

 

Klasik ekonomi, ekonomiyi genişleten ve daraltan etmenlere odaklanır. Bununla birlikte, mal ve hizmet üretimi de ekonomik analizin ana odağıdır.

 

Neoklasik ekonomi, bireylerin bir ekonomi içerisinde nasıl bir işleyişe sahip olduklarına odaklanır. Bununla birlikte, mal ve hizmet değişiminin nasıl ve neden gerçekleştiğini vurgulamaktadır.

Yaklaşım 

 

Ekonomiye bir bütün olarak bakarak, daha geniş bakış açısıyla bütünsel bir yaklaşım.

 

Bireylerin bir ekonomi içinde nasıl davrandıklarını dikkate alan, odaklanmış bir yaklaşım.

Referans noktası

 

Bir ekonominin nasıl büyüdüğünü ve daralabildiğini görmek için tarih, kullanışlı bir referans noktasıdır.

 

Neoklasik iktisat teorisi matematiksel modellerle ve bireyin belirli olaylara nasıl tepki verdiğiyle ilgilenir.

Sebep olan faktörler

 

Kimin ürettiğine ve kullandığına bakılmaksızın bir değere sahip olan mal ve hizmetlerin doğal değerine dayanmaktadır.

 

Neoklasik iktisat teorisi, mal ve hizmetleri kimin ürettiğinin ve bunları kimin kullandığın etkili olduğuna inanır. Bu teori, mal ve hizmetlerin değişken değerine dayanmaktadır.

Sonuç

Neoklasik teori, bireyin etrafındaki işlevsel dünyayı nasıl algıladığı, serbest ticaretin büyümeyi nasıl yarattığı ve marjinal faydaların memnuniyetten nasıl etkilendiği konularında ciddi önlemler alır. Neoklasik iktisat teorisi ile günlük yaşantımızda farklı şekillerde karşılaşırız. Kolayca fark edemeyiz. Örneğin, hayallerimizin evini seçerken, para gibi temel bir kaynağın azlığıyla, yetersizliğiyle yüzleşiriz ve dolayısıyla ihtiyacımızı karşılayabilecek en iyi alternatifi tercih ederiz. İşte bu tüketici algısıdır, çünkü bir bungalov orta sınıf vatandaşlar için pahalı olabileceği gibi, toplumun bir başka kesimi için uygun fiyatlı olabilir.

COMMENTS

WORDPRESS: 0
DISQUS: