Ekonomi yönetimindeki değişim, ortodoks politikalara dönüş ve reform gündemiyle kasım ayından bugüne yabancı yatırımcılar Türkiye piyasalarına 15 milyar doların üzerinde giriş yaptılar.
Bu değişim piyasa dostu uygulamalara dönüş ile birlikte gelirken piyasadaki beklenti girişlerin yılın ilk yarısında belirginleşmek üzere 2021 boyunca da devam edeceği şeklinde.
Reuters’ın 12 yabancı yatırımcı ve bir çok lokal işlemcinin görüş ve tahminlerini alarak derlediği verilere göre yabancı girişleri yıl ortasına kadar iki katına çıkabilir ve büyük yatırım fonları da daha uzun vadeli pozisyon almayı değerlendirebilir.
Yaklaşık 67 milyar dolar varlık yöneten Londra merkezli BlueBay Asset Management’tan Polina Kurdyavko, “Türkiye pozisyonumuzu artırdık ve ortodoks adımlar devam ettikçe de bu yönde adım atmayı planlıyoruz” dedi.
YÜZDE 3’LERE KADAR DÜŞMÜŞTÜ
Türkiye tahvil piyasalarındaki payını yanlış ekonomi politikalarını gerekçe göstererek yüzde 20’lerden yüzde 3’lere kadar düşüren yabancı yatırımcılar yatırımlarını 2 aydan kısa sürede yüzde 5’in üzerine çıkardı.
Piyasadaki genel beklenti yabancı yatırımcının girişlerinin devam edeceği ve yılın ortasında yabancı payının yüzde 10’a ulaşabileceği şeklinde. Reuters’ın görüşlerine başvurduğu 6 işlemci de yabancı payının gördüğü tarihi düşük seviyeler olan yüzde 3’ten çift haneye yılın ilk yarısında ulaşılabileceğini, 2021’de DİBS piyasasına 7-15 milyar dolar arası giriş beklediklerini belirtiyorlar. Deutche Bank da benzer şekilde 10 milyar dolar yabancı girişi beklediğini geçen haftaki raporunda dile getirdi.
Bu gelişmeler piyasa fiyatlamalarına da yansırken 5 yıldır aralıksız değer kaybeden TL’de ise 6 Kasım’daki Albayrak’ın istifası ile birlikte başlayan süreçte 8.5’li seviyelerden 7.5’in altına geriledi bile. Bu TL’de yaklaşık yüzde 10 değer kazancı anlamına geliyor.
Hisse senetlerinde ise ekonomi yönetimindeki sürpriz değişim ardından değer kazancı yaklaşık yüzde 33 seviyesinde. Yönetim değişimi öncesi görevde bulunan ve aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın da damadı olan Berat Albayrak TL’nin değerini rezerv satışlarıyla belirleme odaklı bir politika izlemişti.