TEB'in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde mobil ve internet bankacılığı alanında müşterilerine sunduğu hizmetler hakkında bilgi verirken, gelecek dönemde teknolojinin bankacılık sektörüne etkilerini de değerlendirdi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınıyla beraber; ekonominin, iş yapış şekillerinin ve sosyal hayatın değiştiği bir dönemin yaşandığını, TEB olarak hazırlıkları hızlı ve etkili bir şekilde yaptıklarını, uygulamaları da hızlı bir biçimde devreye aldıklarını belirten Mendi, bu dönemde müşterilerin bankacılık ihtiyaçlarının dijital kanallar üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde karşılandığını, müşteri iletişim noktalarında da pratik çözümler üreterek sundukları deneyimi iyileştirmeye ve geliştirmeye devam ettiklerini anlattı.
Ödeme tercihlerinde temassız çözümler tercih edildi
Gökhan Mendi, salgın dönemi ile müşterilerin kredi kartı kullanımı alışkanlıklarında yenilikçi değişimlerin ve bu yeniliklere hızlı adaptasyon sağlayacak pratik çözümlerin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirtti.
Mobil bankacılık kanalını kullanan müşteri sayımız 2 milyona yaklaştı
Gökhan Mendi, TEB olarak dijital bankacılık hizmetlerini 2015 yılından bu yana CEPTETEB markası altında birleştirdiklerini ve dijital bankacılık alanında müşterilerin hayatını kolaylaştırmaya odaklandıklarını belirtti.
Akıllı telefon kullanımının artmasıyla dijital bankacılık yolculuğunun, yerini ve önceliğini mobil bankacılığa bıraktığını ve CEPTETEB'in müşteri sayısının bugün 1,3 milyonu geçtiğini ifade eden Mendi, mobil bankacılık kanalını kullanan müşterilerin sayısının ise 2 milyona yaklaştığını söyledi.
Dijital ve mobil bankacılık kullanımı her geçen gün daha da artarken bankacılık sektörünün sıradaki dönüşümü 'açık bankacılık' olacak. Bu yeni dönemde finansal ürün ve hizmetler sadece bankalar üzerinden değil aynı zamanda fintechler üzerinden de müşterilerle buluşacak. Aynı şekilde bankalar da finansal olmayan ürün ve servislerin müşterilere sunulmasında bir platform olabilecek. Avrupa Birliği ve İngiltere’de çıkan 'PSD2' ve 'Open Banking' yasal düzenlemeler bankaların müşterilerine ait dataları ve sunmuş oldukları servisleri yine müşterilerin bilgisi ve onayıyla güvenilir üçüncü partilerle paylaşmalarına olanak veriyor. Bu düzenlemenin asıl amacı rekabeti artırmak ve müşterilerin daha inovatif ürün, servis ve çözümlere ulaşmalarını mümkün kılmak. Bu beraberinde fintech ekosisteminin de hızlı bir şekilde gelişmesine zemin oluşturuyor. Bankaların güvenli, esnek ve verimli bir şekilde servislerini dış dünyaya açmasının yolu ise API teknolojisinden geçiyor."